Geçmişe bakınca görülen!
Bugüne kadar, sorgulamaya kapalılık (sorgulanamazlık, Farsça ezber) konusunda yazıp çizilenlere geriye dönüp bakıldığında ilginç bir şey görünüyor: Ezber’in yol açtığı olumsuzluklar konusunda çeşitli örnekler, çözümlemeler verilirken daima, o yazıları okuyanların zihinlerinde “ezber olmasaydı nasıl olurdu?” sorusunun net cevaplarının bulunduğu –ve bunun bulunmasının da doğal sayılmak gerektiği- varsayılmış. Örneğin, öğretmenler –çoğu zaman acı acı- ezber yaptırdıkları için eleştirilirken, şöyle bir soru’nun cevabını bildikleri varsayılmış: “Peki ezber yerine sorgulama yapalım da neyi nasıl sorgulayacağız?”
Gelinen nokta!
Genel olarak bu konuda bir zihinsel netlik bulunmadığını gösteriyor. Hal böyle olunca da, ağızlardaki “sorgulamaya dayalı düşünme biçimi” kalıbının içinin dolu olmadığı anlaşılıyor. Aslında ezber ya da kalıp denilen kavramlar birer “yargı”dır. Eğer bunlar yaygın ve de yerleşik hale gelerek kemikleşmişse yaşamlarımızda önemli sorunlar yaratabilir. Aksine, bu yargılar hakkında sorular sorulursa –yani sorgulanırlarsa- bu durumda yeni bakış açılarını tetikleyebilirler.
Acaba X konusundaki “yaygın ve yerleşik yargılar” sorgulansaydı neler sorulabilirdi ve de sorulursa ne gibi bakış açılarını tetikleyebilirdi?
Bugüne kadar üretilen ezber kalıplarına ulaşmak için "Üretilen Ezber Kalıpları" linkini tıklayınız. Belirtilen adreste rastgele seçilmiş kimi “yaygın ve yerleşik yargılar” (sorgulanmamış kalıplar), sorgulanma mümkün olabilseydi sorulabilecek sorular ve soruların tetikleyebileceği bakış açılarından bazıları örnekleniyor.
Yapılan çalışmanın kısa açıklaması
Verilen bu örnekler az sayıda kişinin üretmiş olduğu “kalıp örnekleri”nden seçilmiştir. Bugüne kadar toplanan 150’yi aşkın ezber kalıbı, yine bu fikirleri üretmiş olanların önerileri doğrultusunda şu 5 ölçüye göre süzülerek daha aza indirilmiştir:
- Önerilen kalıbın, sadece öneren kişi tarafından değil genel bir anlayış olarak kabul görmüş olması,
- Sorgulanması halinde kayda değer bir yarar sağlayabilecek olması,
- Sorgulanabilir / sorgulanıyor olmasına karşın "sorgulanamaz" olarak nitelenen bir öneri olmaması,
- Özel bir uzmanlık alanını ilgilendirdiği için çoğu kimsenin anlamayacağı bir öneri olmaması,
- Anlaşılabilir şekilde ifade edilmiş olması.
Bu filtrelerden geçebilen öneriler anlamları bozulmayacak, ama okunma istekliliğini de azaltmayacak biçimde kısaltılmıştır. Böylece 84 adet kalıp elde edilmiş, onlar da konularına göre 12 gruba bölünmüştür.
Peki, bu yolla ne yapılmak isteniyor?
Şimdi yapılmak istenen, bu kalıpların hem sayı hem grup olarak çoğaltılması ve böylece toplumumuzdaki “sorgulamama” geleneğinin cendereleri dışına çıkılabilmesidir. Bu yaklaşımın ister bireysel ister ailevi ve isterse kurumsal ya da toplumsal olsun, her ölçekteki sorunun en azından daha iyi anlaşılmasına ve büyük olasılıkla çözümü yolunda yeni bakış açıları üretimine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
Sizden beklentimiz?
Özetle şu 4 şey bekleniyor:
- Lütfen kalıpları inceleyiniz ve geliştirici önerileriniz varsa bize mail olarak (bilgi@beyaznokta.org.tr) veya yandaki formu doldurarak iletiniz,
- Sorgulanmasının yararlı olacağını düşündüğünüz kalıplar ve o kalıpların sorgulanması için sorular üretiniz; bu soruların yol açabileceği yeni bakış açılarının neler olabileceğini düşününüz ve bize iletiniz (bilgi@beyaznokta.org.tr). Bunu istediğiniz gibi bir formatla yapabileceğiniz gibi, tercihan yandaki formu doldurarak da yapabilirsiniz.
- Tanıdıklarınız içinde bu tür düşünceler üretebileceğini düşündüğünüz kişileri de özendiriniz. Özellikle, sorgulanamazlığın en yaygın olduğu okul sistemi içindeki tanıdık öğretmen ve idarecilerin cevaplamasını sağlayınız,
- Ne kadar çok sorunumuzun “sorgulanamazlık” kaynaklı olduğu yolunda düşüncelerinizi birer yazı haline getiriniz; ister siz bir yerde yayımlayınız, isterseniz bize yollayınız biz yayımlanmasına çalışalım.